Neden Sosyal Medya

Artık şirketler için sosyal medya da olmak ve onu kullanmak zorunluluk, bu konuda ki muhafazakarlık kabul edilemez, global şirketlerin tümü bu mecrayı aktif ve verimli kullanma çabası içindeyken, bazı Türk şirketleri hala ortalarda görünmüyor.Neden sosyal medya, zorunda mıyım, elimdeki bana yetiyor  diyenler için fikrimi dört ana düşünce etrafında şekillendirmeye çalışacağım.

Birincisi, iletişimi tek bir merkezde toplamak, Türkiye'de  gereksiz, kaynağı belli olmayan yığınla veri, enformasyon var, bilgi kirliliği artarak devam ediyor, doğaldır ki şirketler ile ilgili hayli dedikodu efsane biliyor ve fikir sahibi oluyoruz.Örneğin, Coca Cola ve hakkındaki iddialar.Bana göre bu bilgileri teyit edeceğimiz en uygun mecra sosyal medya çünkü  bütünsel,ulaşımı kolay, feed back süresi kısa, ücretsiz ve marka hakkında ki bilgileri doğru kaynaktan alabilme imkanı sağlıyor.Böylece şirketler sorunları tek elden ve hızlı bir şekilde çözebilir.Günümüzde Facebook ve Twitter daki fake hesapların varlığı da şirketler için ciddi bir tehdit unsuru.

İkincisi, şirketlerin  günlük iletişimde kullanıcıları yakın olması. Tüketiciler kendine yakın hissettikleri şirketleri benimser, onlara güvenir ve onlardan alışveriş eder.Bu düşünceye en iyi örnek gıda şirketleridir, her biri ayrı pazarlama yöntemi kullanır, sloganları farklıdır, kimisi kalitesini kimisi ucuzluğunu ön plana çıkarır, kampanya düzenler, etkinlik yapar,piyasaya yeni ürün sunar, ancak bunlar müşteriye ulaşmazsa yapılan masraf ve harcanan emek boşunadır.Buna ek olarak tüketicinin  şirket hakkında ki memnuniyetleri, şikayetleri, ettikleri telefonları, attıkları  e-postaları  cevapsız kalıyor, iletişim çift taraflıdır,tek taraflı etkileşim kişiye ve kuruluşa zarar verir.Bu sebeplerden ötürü şirketler için  sosyal medya şarttır, müşteri ile yakın olunmalı ve çift yönlü ,güvenli iletişim sağlanmalıdır.

Üçünçüsü ise tüketici hakkında insight toplamak, bazı sayfaları beğenirken ya da uygulamaları yüklerken karşımıza bir opsiyon çıkar bu uygulama ile x sizin profil bilgilerinize erişebilecek kabul ediyor musunuz diye sorar.Eğer sizin sayfanızda  böyle bir uygulama var sa kullanıcı kabul  ettikten sonra onun bilgileri, beğenileri elinizdedir, şirket bu bilgileri iyi analiz etmeli,sayfa da etkileşimi artırmaya çalışmalı, verimli anketler oluşturmalıdır.Sayfasını beğenen kişilerin özelliklerini pazarlama uygulamaları  ve halkla ilişkiler politikası geliştirirken kullanmalıdır.Pazarlama da önemli olan müşteriyi tanımaktır.Müşteriyi tanımanın en etkili ve en ucuz yolu sosyal medyadır.

Son olarak, sosyal medya ve onun getirdiği yeniliklerden faydalanmadan bahsedeceğim., e-ticaret ve sosyal medya ile hayatımıza dijital pazarlama kavramı girdi.Önceden mesafeli olduğumuz bu kavramları bugün çok aktif kullanıyoruz.Bu kavramların uygulamalarıyla ucuz ve etkili pazarlama uygulamaları geliştirilebilir.Yakın zamanda Facebook Open Graph  teknolojisi sunacak yani beğen özelliğinin yanına ek şeçenekler gelecek, ajanslar ve markalar bunu kendi özelliklerine,  kampanyalarına göre  ye,iç,izle ve iste şeklinde oluşturabilecekler, facebook onayından sonra örneğin sizin markanızın ceketini beğenen biri, like yerine iste seçeneğini kullanırsa, bu onun duvarında çıkacak, ali x markasının ceketini istedi,arkadaşlarına yönelik olarak  tıkla sende iste şeklinde bir kampanya oluşturabilir.Ayrıca Facebook'un coins yani kredi  sistemi ile sayfaları beğenenlere, etkileşim yapanlara  küçük miktarlar da coins verilebilir.Verilen bu  kredilerle kullanıcılara alışveriş imkanı sunulabilir.

Sosyal medya şirketler için olmazsa olmazdır, siz karar verme sürecindeyken rakipleriniz arayı açmıştır.

Marka Konsepti Olarak Seda Sayan

Biliyorsunuz Şok marketleri el değiştirdi, şirketi alan Ülker'in de bağlı bulunduğu Yıldız Holding, onlarda yeni bir marka konsepti yaratmak istemişler ve kendilerine bir ünlü seçmişler.Buraya kadar herşey normal, sonrasında öğrendim ki bu ünlü Seda Sayan mış.Yetmemiş ki anneside eklenmiş projeye yani şok marketleri bundan sonra seda sayan ve annesi temsil edecek.Haber girişi aynen şöyle: Şok’un marka konseptini Seda Sayan ve annesi anlatacak.


Şirket imajı önemlidir,eğer ki şirket yüzü seçilecekse çok  dikkatli olunması gerekir.Ülker'e saygımız sonsuz, küresel, sektöründe kendini kanıtlamış bir firma, neden seda Sayan'ı seçer çözebilmiş değilim, olayın neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır, bana göre orta halli bir oyuncu ya da adı magazin haberlerine konu olmamış bir şarkıcı olabilirdi.Pepsi de aynı hataya düştü, Kenan İmirzalaoğlu ile oynadıkları reklamların ve tanıtımların mantığı halen çözülebilmiş değiliz milletce , bir ara anket yayınlanmıştı, Türkiye'nin en güvenilir insanı Seda Saya diye, sanırım unutulmamış, etkileri günümüze dek sürdü. 

inanmayan ve inanmak istemeyenler için gelsin. http://bit.ly/H1S9Zf

Pinterest Yeni ve Etkili

Pinterest sosyal medyanın yeni keşfedilen vahası,şu an youngster, amacımız beğendimizi görselleri pinlemek, hızla popülerleşen site büyüme rakamlarıyla dikkatimi çekti. Site Eylül 2011 den bu güne ziyaretçi sayısını %866 arttırmış. Bu oran gerçekten etkileyici, ben bu oranın giderek artacağını ve sitenin twitter kadar ilgi göreceğini düşünüyorum.Zaten şiirket te halkla ilişkiler çalışmalarına çok önem veriyor.

Pinterest ilgi çekici çünkü  tasarımı basit ve şık, kullanımı kolay, gözü yormuyor, içeriklere ulaşım çok kolay, sitenin kategorizasyonu başarılı, ilgi alanınız ile ilgili milyonlarca yeni görsele erişebilme olanağınız var.İçerik devamlı güncel.Kullanıcılar çok düzeyli, bunun nedeni kullanıcılarının %80 inin  kadınlar olmasının payı büyük , kadınlar burada çok fazla zaman geçiriyor, en popüler pinler arasında gelinlikler, şık ayakkabılar, rengarenk takılar bulunuyor.Kadınlar yaptıkları pastaların resimlerini tariflerini, mağazalarda beğendikleri elbiseleri burada paylaşıyorlar.

Site sosyal medya pazarlaması için gayet uygun, ürün yelpazesi geniş ve uluslararasi şirketler için bulunmaz fırsarlar sunuyor,kullananlar uzun dönemde faydalarını görebilir.Basit ve etkili bir pazarlama yöntemi geliştirilebilir.Kullacıların sitede çok fazla vakit harcaması avantajımız,Türk şirketlerinin burada olmamasi beni hayal kırıklığına uğrattı.Umarım burayı keşfetmeleri uzun sürmez

Herşey Değişir Pazarlama Değişir

Konumuz pazarlama,yabancılar ona marketing diyor, önemi büyük. Sosyal medya eğitimi alırken pazarlama öğrenmemek olmazdı,Sosyal medyada ürün pazarlamak önemli,önceleri bize klasik tanımda 4p ile tanımlanan pazarlama ilkeleri artık değişti.Önceden ne üretilirse alan bir müşteri kitlesi varken, bugün sınırsız seçim gücünü elinde bulunduruyor.

Pazarlama dört temel üzerinde yapılır. Bunlar maliyet, kalite, zaman ve esneklik.Pazarlama bu dört ayak üstüne iyi oturmalıdır.Bence iyi pazarlamacı iyi analiz edendir, hedef kitlesini coğrafi,psikografik,davranışsal ve demografik olarak iyi tanımalı, stratejisini buna göre oluşturmalıdır.Pazarlamacının odak noktası müşteri ne istiyor, pazar ne istiyor olmalıdır.Günümüzde rekabet teknoloji boyutunda ilerliyor, Örneğin Apple, Steve Jobs liderliğinde  öyle bir marka oluşturdu ki pazar onu takip ediyor, teknoloji demek Apple demek, elini attığı her pazarı değiştirdi, son icatları ipad ile bilgisayar dünyasını temelinden sarstı, beklentilere her zaman yanıt verdi ve başarılı oldu.

Twitter Performans Düşürür mü?

Geçen gün bir gazete haberinde gördüm, Avustralya Olimpiyat Komitesi , Londra Olimpiyatlarınde yer alacak sporcularına oyunlar sırasında Twitter kullanmamaları konusunda uyarmış, Komiteden bir yetkili Twitter kullanmayı yasaklamadıklarını ancak performans düşürücü risklerin yok edilmesi gerektiğini belirtmiş.

Sosyal medyanın insanı meşgul ettiği tartışılmaz bir gerçek, bütün dünya artık sosyal medyada zaman harcıyor,iletişim kuruyor,paylaşım yapıyor, doğrusu zamanın nasıl geçip gittiği anlaşılmıyor, Avustralya Olimpiyat Komitesini de bunun farkına varmış, önlemini almış, uyarısını vermiş, trend topiclere yazacaklarına, dm atacaklarına antreman yapmalarını istemiş, Allah muhafaza olimpiyatlar öncesi bir derbi olursa, sporcuların psikolojik olarak yıkılacaklarına eminim, bir de yanlışlıkla Türkiye gündemine girerlerse tam curcuna performans filan kalmaz,avustralya eli boş döner olimpiyatlardan.

Türkiye'de bazı şirketlerin mesai saatleri içinde sosyal medya kullanımını kısıtladığı da biliniyor.Performans önemli abi.

Twitter Dili ve Edebiyatı

 

Twitter'da yeni olmama rağmen dikkatimi hemen kullanılan dil çekti, Türk insanı bu ortamda çok güzel cümleler kuruyor dil bilgisine dikkat ediyor, görsen inanamazsın, sanki babialide şairler kahvesi, galiba bunun nedeni düşünerek yazmaları, kimse aklına geleni yazmıyor kullanılan dil genelde kendi kendine konuşuyor havasında.
Birçoğumuz, sosyal hayatta dile getiremediklerimizi burada dile getirmeye çalışıyor, fakat alanımız sınırlı,derdimiz çok, duygusal milletiz, birilerini etkilemeye çalışıyoruz lakin bunu sorunu  aşmış görünüyoruz. Atılan twitler çok orijinal, zeka dolu, mizahi..


Uzun lafın kısası twitter az yaz, çok şey anlat., derdimiz bu.

1. Hafta

Anadolu üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi 3. sınıf zorunlu dersi olan İletişim Uygulamaları Yönetimi dersinde öğrendik sosyal medya eğitimi alacağımızı.O gün Prof.Dr. Dursun Gökdağ hocamız bize dersi iki gruba ayıracağını ve bir grubun proje yapacak diğer grubun ise sosyal medya konusunda uzman olan Eren Caner ile sosyal medya eğitimi alacağıydı.Bu eğitimi İstanbul'da ,mezunlarımızdan, bölümümüzden olan Eren Caner'di.Onu facebook ve twitter'dan tanıyorduk,sosyal medyadaki yenilikleri ilk ondan öğreniyorduk.Bizim için sevindirici olan bizden birinin, bizim gibi konuşan bizi bilen ve bizim gibi düşünen bir eğitimcimiz olmasıydı.Bizde bu yeni alanda pazarlamayı ve iletişimi merak ediyorduk, madem bu alan kabul görmüştü, bizde iletişimciydik, bizim amacımız bu alanı iyi tanımak etkili ve verimli pazarlama ve iletişim uygulamaları geliştirmekti.Dersimiz hafta sonu olacaktı.Merakla cumartesi gününü bekledik.
Cumartesi sabah dersimiz 9.30 da başlayacaktı, cumartesi günü sabah erken kalkmaya alışkın değildik,biraz zorlandık, kampüsü vardığımızda her zaman cıvıl cıvıl olan yunus emre kampüsü bomboştu.Fakültemize vardığımızda Dursun hocamızı gördük, gruptakilerin 1 2 kişi dışında tam olduğunu gördük, demek ki sınıf istekliydi.Sonra hocamız Eren Caner sınıfa geldi, genç, güler yüzlü, düzgün giyimli biriydi, sonra kendini tanıttı, konuşmalarından ve kendine güveninden  sosyal medya hakkında uzman olduğunu anlamak zor değildi.Eğitim sunumla başlamıştı, sunum profesyonelce hazırlanmıştı, renkli ,dikkat çekici ve yazısız dı, sunum yapılacak cihazlar son teknoloji ve  önceden hazırdı, aksilik çıkmadan sunuma başlandı.
Hocamız ders başlangıcından web 1.0 2.0 3.0 hakkında kısa bilgiler verdi.Semantic web den Bu ortamların geleceğinden bahsetti.Sonrasında sosyal medya sunumları başladı.
Öncelik tabiki facebook un oldu.Hocamız facebook'un geçmişinden ve bugününden bahsetti, timeline üzerinde durdu ve markaların yavaş yavaş bu yeni özelliğe adapte olduğundan bahsetti.Sonrasında facebook gruplarının istatistiklerini yorumlamadan ve socialbakers adlı sosyal medya istatistiklerini gösteren siteden bir kaç görüntü ve bu görüntülerin nasıl yorumlanması gerektiğini anlattı.Engagement rate kavramınının üzerinde çok durdu,iyi analiz edilmesi gerektiğini belirtti.


devam edecek.

Başlarken..

Sosyal medya, namı diğer yeni medya, ilk görüşte aşina olamadık bu kavrama, zorlandıkanlamaya çalıştık, kurcaladık ve öğrendik.


İnsanların iletişim sürecini farklılaştırma isteğinin bir sonucu olan bu yeni mecra, bu sürecin hızını, etkisini ve biçimi değiştirdi.Bu radikal değişiklikler klasik medyayı paniğe sürükledi, onlar da bu panikten sıyrılıp bu ortama kendilerini adapte ettiler.


Türk insanı, her yeni şeye olduğu gibi sosyal medyaya da mesafeli davrandı, bizim için sosyal medya facebook'tu ilkokul lise arkadaşlarını bulmaktı, fotoğraf paylaşmaktı, yabancıydı bize bizim dilimizi konuşmuyordu.Sonrasında ünü yayıldı, ilk olarak üst düzey insanlar kabullendi, duygularını düşüncelerini  ve anlık olayları paylaşmaya başladılar.Ülkeye girişinde kabullenemediği bu mecra halka sempatik gelmeye başladı, yüzyıllık aşkı messenger 'dan kopmalar başladı, facebook'ta bize bizim gibi seslenmeye başlayınca, akın akın katıldık paylaşıma, artık bizim için yabancı değil, artık bizden biri onun hakkında terimler ürettik, espriler yaptık, kitaplar yazdık, artık bu mecranın profesyonellerini yetiştirmeye başladık.
Tam bu mecraya alıştık derken, sosyal medya bizim için facebook derken, mavi bir kuş ortaya çıktı, adı twitter olan, yıldızını arap baharıyla parlatan bu medya size 140 karakterlik anlık paylaşım imkanı sağlıyordu, arap isyanlarını televizyonlardan değil, internet sitelerinden değil twitter'dan öğrendik, klasik medyanın kaynağı artık değişmişti, her yerde muhabir gibi çalışan sosyal medya kullanıcıları vardı.Bizdeki temsilcisi Ahmet Hakan'dır bize bu mecrayı o sevdirdi, ilk o bahsetti ve şu an ülkemizde kullanımı gittikçe yaygın, haberler artık ajanslara değil, twitter tt ye düşüyor.
Sonrasında yeni ortamlar katıldı bu yeni letişim dünyasına , onlarca paylaşım aracı var şu an bizi bekleyen, bizde bu yeni medyanın önemi farkettik  ve Sosyal medya uzmanı olan Eren Caner ile sosyal medyada marka yönetimi  derslerine başladık.
diğer yazımda ilk haftayı anlatacağım.